Suskunluğu sustu,
Kanarken kanattı belki,
Ama anlatmalıydı, anlamayana…
Onca suskunluğun ardından,
Bir defa konuşmak yetti.
Bir defa konuşunca değişti mi,?
Hayır, fark ettirmekti sadece amaç,
Kötü olmak pahasına,
Kurtulsun diye ebedi olan hayatlar…
Bir canı kalmıştı hazırdı onu da vermeye,
O kadar çok hazırlık yaptı ki bugüne,
Her akşam dua etti kavuşmak için dosta,
Ölümsüz olana, o’nu en çok anlayana,
Kör bakan onca göz çok acıtıyordu canını,
Zor zamanlarda yaklaşanlar Yaradana,
Rahatlayıverince unutuyordu hemen,
Zamanlarının hep zor olduğuna şükretti,
O’na hep yakın olmasına sebep olduğundan,
Ama, en çok sevdiklerinin anlaması için gitmek gerekti bazen,
Bazen acı,en güzel kapıları açar insanlara,
Tek dileği vardı,sevdikleri de artık birbirlerini sevmeliydi,
Kıymetlerini bilmeliydi,
Bunun için neler feda edilmezdi…
Artık herkes daha sıkı sarılmalıydı birbiririne,
Artık herkes anlamalıydı ve,
Anladığını yaşamalıydı,
Mutluluk, acıdan hemen sonra kapılarını yumruk yumruk çalmalıydı,
Yoksa ne anlamı vardı bunca sözün,
Bunca suskunluğun, bunca konuşmuşluğun…
11.07.2012