Çalınmaz zamanın kapısı
Sevgilim bu hangi eylülün ağrısı
Güllerin gözyaşı dikene dönerken
Yine bulutlar bana ağladı
Bir dirhem pamuk uğruna
Ne karıncalar kan gölünde kaldı
Ellerimin yarığı en güzel yanı
Anlayamazsın bu yağmurlar henüz saçlarını ağartmadı
Senin boyanı almış, benim içimi haşladı
Neden huzur sarar toprağı
Çoğunlukla yağmur yağdığında
Yalnız insansızken
Bunca çatı yokken bu mavi cennette
Milattan önce bilmem kaçıncı senede
Kuşlar nereye saklanırdı
Saatler yağmuru gösterdiğinde
Ey sevgili burada karşındayım
Yunus peygamberden sonra
İnsansızlığın son sefiri
Sen sahte kalabalıkların veziri
Hangi dram filmi karşılaştıracak bizi
Seneler simamızı değiştirdiğinde
Ey sevgili yine oldum darmaduman
Olmasa Müzeyyen Senar ben zaten susmam
Dinlediklerim konuştuklarımdır
Ahh! Bunu anlasan
*yazdığım biraz eski bir şiir, Fırat abi seslendirmişti.
seslendirilmiş hali şu linkte: https://www.youtube.com/watch?v=GVwAj_03BHc&list=TLPQMjAwNzIwMjINz7UXY4RZuA&index=4