Çarpışan beton duvarlara alınlarıyla

insanlar

Lisanlar

Secdesi yağmurun içinde olanlar

Umudu güneşin ellerindekiler

Gılgameş'ten 

İthaka'ya kadar

Yontulmamış taş ve ağaç bırakmadı

Ki kalsın ondan geceye bir ad. 


Bir adla anılsın sayıkladıkları

İnsanım incinmiyor 

İnsanım kağıt üstünde çarmıhta

Son sözlerini 

Söylüyor

"Tanrı'yı bekliyor,

Godot'yu bekliyor,

Bastiani kalesinde savaşı bekliyor

- ve sırıtıyor gecenin tülüne karşı" 



-Aynı insan

Babı mesel mi diyelim

Babı masal mı?



Göğe inanmıyor bu yenisi

Oysa yıldızlı gök derdi

Aydınların yüzü

Her sabah saat yedide sokaktaki adam


Şimdilerde

Kentin ışıkları mağarayı siliyor

Yıldızları, Venüs'ü ve burçları

Ki gerili bir çarmıhtır yitiriş

Bakmıyor, inanmıyor, küsüyordu bu insanların yenisi.



Çıplak korkuyla yüz ömür geçse aldırmıyor

Filmler izliyor

Tarkovski, Bergman

ve ne deha ama dediği şeyleri...

Yaşamak kalkıyor tedavülden


Bir resmi daha çok seviyor doğadaki halinden

Susuyor susuyorum suya

Hangi pınara gitsem küskün insanlara

Plastik çağına diş biliyor bilendikçe bu pınar

Susuyor o da susuyor suya...

Sus...

Su...

Dönüyor çölüne kendinin

Susamışken susuzluğa.