Hayat, sıcak ve düzensiz arka bahçemde aylak aylak oturup, bu ruh halinin beni sürüklediği gibi, yazmak ya da yazmamak meselesi değildi. Aksine, yoğun bir çizelge dahilinde, meşgul insanlardan oluşan bir sincap kafesinde deliler gibi koşuşturmaktı. Çalışmak, yaşamak, dans etmek, hayal kurmak, konuşmak, öpüşmek, şarkı söylemek, gülmek, öğrenmekti.