Yan odadaki bir şey için

Pencereden dışarı bakmanın haçları var alnımda 

Bir şeye sevinip ona anlatamama haçları

Ve her sokak lambasında

Bir mum gibi dikilmek yeni bir dilek hakkı doğurmuyor haçları


Alnım bir ağaçtan toprağın intikamını alan bıçak 

Gibi

Şemsiyenin üzerine şans eseri alnım

Konmuş bir serçe

Yağmurla dalaşıyor

En olgun rengi seçiyorum her kavgada

Alnımda var olmanın bedeviliği

Açılsa alnım

Paletine susmak işlenmemiş

Tutmamış şansı yok tutunmamış

Altına bir tohum gibi yerleştirildiğin

Anı gösteren bir tablo göreceksin


Oysa şimdi bir kapı geçsen

Başı kesik bir haç taşısan yatağın orta yerine

Öpsen demiyorum 

Bir ses çıkartsan

Var olduğunu bilsem

At binsen olamaz mı

Yeni bir haç çıkartırım


       Sırtın       Gölgen

              Ve

    Küsken sevişen ruh adına