Kimse birbirine güvenmiyor. Kimse kimse için fedakarlık yapmak istemiyor. Kimse kimsenin kahrını çekmek istemiyor. Mutluluk ve haz peşinde olup, göğüs gerilmesi gerekilen ilk zorlukta ve sıkıntıda yok oluyoruz. "Dünyada sadece bu mu var, bir ömür buna mı bağlı kalayım" düşüncesiyle daha çok bencilleşiyor ve haz merkezli yaşıyoruz. Sosyal medyanın gözümüze soktuğu ve olmamızı istediği mükemmelliyetçi tavırlarla insanlardan beklentilerimiz oluyor. Elimizi taşın altına koyamıyoruz, mutsuz olmanın da gerekli olduğunu ve sabırlı olmayı öğrenemedik ve bilmiyoruz. Birlikte olduğumuz veya konuştuğumuz insana "seni sen olduğun için kabulleniyor ve seviyorum" diyemiyoruz.