Harabeye dönmüş bir evin öyküsü yoktur.
Parçalanmış tuğlalar pörsümüş bir zamanlar
Gün ışığı eşliğinde parıldayan boyalar
Sağlam evlerin hepsi tıpatıp aynıdır ama
Vardır yıkık dökük olanların kendine özgülüğü
Tavanları esarete tutmuş örümcekler
Bodrumda cirit atan çirkin fareler
Vardır her kapının çoktan kırılmış sürgülüğü
Paslanmış çiviler korkutur ayakları
Gıcırdayan kıymıklar ağlatır kulakları
Öyle evler vardır ki hiç penceresi yoktur
Öyle evler vardır ki pencereye karnı toktur
Her tadilatın dillere destan bir öyküsü vardır.
Uzaya çıkmak gibidir yenilenişin dillenişi
Biçimleşme, üstünleşme ve yeniden doğma
Tüm enkaz olmuşların hayalleri
Farklılaşmanın çığlığıdır atılan her çekiç darbesi
Matkap sesleri yükselir kıymıkların orkestrasından
Ve öykünün sonunu getirir sessizliğin engebesi.