Çekip gitmek istersin bazen, sessiz sedasız.
Uzaklaşmak, tüm bağlarını koparmak...
Çoğalsa da yaralarının çapı, göğsün daralsa da, gönül kırgınlığını yıkmadan bir başkasının üzerine.
Dudaklarımda hüznün sessiz melodisi, göğsümde kırgınlığın acısı.
Yüzüme gülüş diye taktığım maskenin altında, yanaklarımda sek sek oynuyor gözyaşlarım.
Ruhumun düğmeleri açılıyor, sağa sola savruluyor içimdeki can kırıkları.
Bir sükut sarıyor içimi, karanlığın en kısık nefesinde.
Yorgunum anlatmaya, ne bir mısrayla ne de bir satırla; içinde bulunduğum ruh iklimimi. Kanatsız bir güvercin gibiyim, maviliklere uçamayan.
Sözsüz bir şarkı, köksüz bir ağaç gibiyim.
Elimde fotoğrafsız bir çerçeve, kendime sığınıp, beynimdeki düşünceleri susturup, içimin tek şeridinden; kimliksiz bir hayata akmak, bilinmezlerde kaybolmak istiyorum.
Takati kalmadı yorgun yüreğimin!
Bir susuştu canımın yanmasına sebep olan şey.
Kim bilir, belki bir gün; bir avuç zamanda iyileşir, birleşir, kalbimin kırık parçaları.
Vesselâm...
• Esma Canyurt