Saatlerden düşüyorum takvime

Günüm belli değil

Zamansız kaymış ayağım

Takvim yapraklarında üzerim çizilir

Varlığım delil değil, halbuki bende buradayım

Bir ayna verdiler elime, uzunca baktım

Gözbebeklerimden girdim içeri

Bir mum yakıp dolaştım, arandım

Tanıyorum bir çoğunuzu

Pişman değilim ama;

Kınından çıktı bir kere kılıcım

Dönüşü yok! 

Kirpiklerimden aşağı iteceğim gölgelerinizi

Yeniden bir saat kurdum yarınlara

Heyecanım bundan

Zaman düşüyor saniyelerden bir hızla tutamazsın 

Telaşım bundan

Sabrım bilenmiş bıçak beklemekte olan her şeye 

Bir gök verdiler ellerime 

Yıldızların kalabalığı arasında, 

Yeryüzüne yansımış o yalnız Dolunay

Kaldır kafanı bir bak ben neresindeyim?

Acelem var benim 

Sorgulamadan sevebilir misin? 

Sonunu hiç düşünmemeye sözüm var 

Benimle suç işler misin? 

Koşturacak kalbim umarsızca

Durmayacak !

Takılıp yuvarlansa uçurumlara

Pişman olmayacak !

Kınamadan hiç koşturmamı anlayabilir misin?