Levi'nin Auschwitz anıları bazında Auschwitz'i farklı açıdan ele alan, Agamben'in güzeller güzeli bir eseri olup, yorucu tarafları da bulunmakta.
Fakat "Tanıklık mümkün müdür/gerçekten tanıklık edilebilir mi?" soruları ana mesele olmakla birlikte, bu sorulara ilk kez rastladığım kitap olmasıyla bende ayrı bir yer kazandı. Özellikle travmatik anları "buna tanık oldum/kötülüğe karşı tanığım." diyerek kabullenmeye çalışırken öldürücü vuruş niteliğinde de olabiliyor.

Sevgili ağır travmatize dostlarım,
Kitabın girişinde not düşüldüğü gibi:
"Her şeye maruz kalmak demek, her şeyi yapabilecek olmak demektir." Enseyi karartmayalım