Kendinden kaçtıkça 

Kendine rastlamakmış dünyanın ağrısı.

Ben bu ağrının ortasında sana sarıldım.

Sana sığındım.

Günleri toparladım,

Haftaları, ayları bir boşluğa attım.

Sen oldukça anladım, bir zamanı yok yaşamanın.


Zaman dediğin nedir ki?

Değişiriz istediğimiz gibi.

Sevdikçe, yoruldukça, tükendikçe

Sar yine başa.

İlk bildiğim haline Ankara’nın, 

Tanıştığımız o ekim akşamına.


Hem belki de gitmen iyidir

Çünkü bu sevgi boyumu aştı artık. 

Bilirsin gerçi hep boyumu aşan yollardan yürürüm ben,

Sonra elime yüzüme bulaştırırım, 

Hayatı.


Gitmen iyi değil.

Gitme.

Burada daha iyiyiz.

Biz bize kalkan gibiyiz.

Sar yine başa.

İlk bildiğim haline Ankara’nın,

Tanıştığımız o ekim akşamına.


Senden uzak kalacağımı düşünmek,

Geleceğe dair beyaz bir boşluğun içinde kaybolmaktan ibaret.


Seni tanımadan nasıl yaşardım,

Nasıl yol alırdım içime.

Seni bilmeden nasıl başa çıkardım,

Bunca yalnızlık, bunca çaresizlikle.

Kendime rastladıkça sana da rastlıyorum.

Beni benden alıp geri beni bana veriyorsun gidişinle.

Çok uzağa gitmesen, kendini de misafir etsen

Kafanın içinde beni yaşattığını söylediğin o evde.

En azından ben bu akıl almaz fikre alışana kadar,

Bir süre.


Bak bana, 

Çare çare dolaşıp yine çaresizliğine düştüm.

Ya senin çaren bu satırlar

Ya da bu satırlar sana çare.


Gittiğinle kalsan, kalmıyorsun.

Yedinci caddeyi bana bırakıyorsun.

Gün doğumu ağaçlarını,

Uzun kanatlı, tasviri zor, ihtişamlı adsız kuşları.

Yedeğimiz yemekleri,

İçtiğimiz kadehleri.

Gittiğinle kalmıyorsun,

Geride yarattığın tüm anılarla beni bir başıma bırakıyorsun.


Bana bir şeyler söyle,

Dizginlensin kalbimin ipleri.

Sonra da dursun bu yitip yitip gitmelerim

Kendimden,

Kendimi.


İkimiz için bir yer var.

Hayallerden kalma,

Derme çatma.

Geçti canım, 

Zor günler, 

Aman vermez dünler.

Karşında korkularıma soyunuyorum.

Senin için senden geçiyorum.


Geçti canım,

Hoyrat mevsimler,

Koca dünyada kendimize bir yer edinemeyişler.

Senin yerin benim.

Benim yerim sensin.


Baktın olmuyor,

Sar yine başa.

İlk bildiğim haline Ankara’nın.


Tanıştığımız o.