hatırlayamadığım bir rüyadan uyandırıldığımda gördüm ellerimi, kan ve kesik içindeydiler; tıpkı vücudumun kalanı gibi. neden uyandırıldığımı sorduğumda bana korkuyla bakan yüzlerce gözle karşılaştım. anladım, ben onların soytarısıydım! eğer onları eğlendiremeyeceksem yaşamamın bir anlamı yoktu elbette, bugün eğlenmiş gözükmüyorlar, aksine dehşet içerisinde vücudumu süzüyorlardı. bazısının gözlerini kaburgalarımda hissettim, canımı yakmak istercesine, az önce yaşanan korkunç vukuatımın intikamını almak istercesine son gücüyle beni yakmaya çalışan alev çatışması gibi. eğer öleceğim gün bu ise çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaktım. ellerime baktım tekrardan, tüm bu kirli işleri yapıp da hala temiz görünen, kesik dolu ve kan damlayan ellerime. nereye dokunsam kırmızıya dönüyordu parça parça. işte ayağa kalkmak için bacaklarımdan destek alınca hatırladım rüyamı. tam o an beynimde şimşekler çaktı, gördüğüm şey bir rüya değildi, illüzyon da değil. gerçek olan da değildi, ben, tanrıya ulaşmış, onunla savaşmış ve geri dönmüştüm. bunlar nerede yaşandı bilmiyorum. hani uzun zaman yapmak istediğiniz bir şey olduğunda ve sonunda ona ulaşınca ve her şeyin bitiverdiğini anladığınız an? tam da böyle tükenmiş hissettirdi, tanrıyla olan bu görüşmemde adeta onu alt etmiş, gururla dönüyor olmam gerekiyorken şimdi aklımda binlerce soru işaretiyle, sendeleyerek yürümeye çalışıyordum. sorun bendeydi, öyle olmalıydı, başka açıklaması yoktu. dualar etmiştim, her türlü yardımı dilemiştim ondan. ey yüceler yücesi, neden benden bilgini sakındın diye bağırdım, bembeyaz elleriyle avuçlarının arasına aldı kafamı, dağılmış saçlarımı yüzümden çekti ve şöyle dedi, zihnini boşalt yoksa içerisindeki merdivene takılıp düşeceksin. bu da ne demekti ki? zaten ona güvenmemeliydim, sevgi ve merhamet dilenmeyi reddettim. odadan salınarak ve bir hayli yorularak çıktığımda bir daha dönmeyeceğime söz verdim. bir daha oraya dönmek istemiyor, kimseye şaklabanlık yapmaya gücümün yetmeyeceğini biliyordum. işte tükenmiştim sonunda, bir daha görüşemeyecektik, elveda küçük şeytan! elveda.