Yorgunum ve ölmek istiyorum. Tanrım bu ne diye suç olsun ki, yani ölmek istemek. İstediğim başkasının ölümü değil ki. Düş görüyorum ya da kabus. Gerçi sonbaharın olduğu bir rüya nasıl kabus olabilir ki. Tanrım sanırım sen beni yarım akıllı yaratmışsın. Ah! Sonbahardan bahsediyordum değil mi, yok gördüğüm düşten bahsediyordum; yorgunluk işte neyden bahsettiğimi bile unutuyorum. Öldüğümü gördüm Tanrım. İnsan kendi ölü bedenini nasıl görebilir ki, ama gördüm ben. Taptazeydi, pespembe ve tabii sonbahardı. Güzel bir gündü sanırım ömrümde hiç öyle güzel gün görmemiştim. Tanrım ben mutsuzum, yorgunum üstelik de kimsesizim. Gelsem ya yanına, ne diye yaşamak gerekiyor? Görüyorsun ya rüyalarıma bile giriyor artık. Tanrım sanırım ölüm güzel şey, hem bir pes ediş gibi görme bunu. Tanrım yalvarıyorum al günahlarımla beraber ruhumu. Tanrım bir kuş olmak istiyorum, uçmak ve yanına gelmek istiyorum. Yalvarıyorum Tanrım al canımı tek günahım ölümün koynuna girmek olsun. Bak ağlamıyorum ve korkmuyorum. Biliyorum beni ölüm kurtaracak. Tanrım izin ver de öleyim.