tanrı,

avuçlarıma bıraktığı ışık huzmesi ile

baş başa bıraktı beni

gözlerim tanrı'yı arıyor

sanırım, görünmek istemiyor

bağırsam, duyacak mı çığlıklarımı?


"boğazını kanatana kadar bağıran sen değil miydin?"


tanrı'm, diye haykırdım.

bana buna ihtiyacım olmayacağını söylemiştin

bana bu sefer kan ter içinde kalmak yok dedin

zifiri karanlık geceler bak bitti dedin


"ağlayarak kaçmaya çalıştığın karanlık yutmaya çalışırken seni, seslenebildin mi tanrına?"


tanrı, duymadı beni

görmedi beni, görünmedi bana

tanrı'm, dedim

ellerimden tutacaktın bu sefer

bak, kan revan içindeyim yine

ayaklarım olacaktın

ama bak taşıyamıyorum bedenimi


çöktüğü duvar dibinden

sıyrıldı yavaşça

kana bulanmış ellerini

sislenmiş gözlerine götürürken

baştan aşağı kanıyordu artık.

avuç içlerini açtı

titreyen dizlerine sürdüğü kanlar

yüzündeki gülümsemeyi büyütürken

konuştu.


tanrı'm, dedi. binlerce defa seslenmemişçesine.

özür dilerim,

ruhuma vurduğun zincirler,

beni senin elinden bile kurtaramıyor.