tanrı,
avuçlarıma bıraktığı ışık huzmesi ile
baş başa bıraktı beni
gözlerim tanrı'yı arıyor
sanırım, görünmek istemiyor
bağırsam, duyacak mı çığlıklarımı?
"boğazını kanatana kadar bağıran sen değil miydin?"
tanrı'm, diye haykırdım.
bana buna ihtiyacım olmayacağını söylemiştin
bana bu sefer kan ter içinde kalmak yok dedin
zifiri karanlık geceler bak bitti dedin
"ağlayarak kaçmaya çalıştığın karanlık yutmaya çalışırken seni, seslenebildin mi tanrına?"
tanrı, duymadı beni
görmedi beni, görünmedi bana
tanrı'm, dedim
ellerimden tutacaktın bu sefer
bak, kan revan içindeyim yine
ayaklarım olacaktın
ama bak taşıyamıyorum bedenimi
çöktüğü duvar dibinden
sıyrıldı yavaşça
kana bulanmış ellerini
sislenmiş gözlerine götürürken
baştan aşağı kanıyordu artık.
avuç içlerini açtı
titreyen dizlerine sürdüğü kanlar
yüzündeki gülümsemeyi büyütürken
konuştu.
tanrı'm, dedi. binlerce defa seslenmemişçesine.
özür dilerim,
ruhuma vurduğun zincirler,
beni senin elinden bile kurtaramıyor.
Emine Güler
2021-06-13T12:04:05+03:00İnsanın Tanrı ile arasındaki yabancılaşma duyguları ve bunun getirdiği güvensizlik, korku, yalnızlık diye yorumladım ben. Şiirde anlatıcının birinci tekil şahıstan üçüncü tekil şahsa geçmesi tuhaf gelse de rahatsız etmedi. Son dizeler çarpıcıydı. Sevdiğim bir şiir oldu, tebrik ederim. 🌺
Gül Kurusu
2021-06-13T11:53:35+03:00"ağlayarak kaçmaya çalıştığın karanlık yutmaya çalışırken seni, seslenebildin mi tanrına?" Yıldızlı Pekiyi.✨✨