Hoş geldim, beş gittim. Ramazan başlamış bugün, davulcu geçti de öyle öğrendim. Davulcu, ritim duygusundan yoksun şekilde davul çaldığında tüm martılar çığlık attı. Çıkan ses, kadınlar hamamından içeri giren dal daşak bir dayıya verilebilecek olası bir tepki gibiydi.

Martıların içinde minyatür teyzelerin saklanmış olduğunu düşünürüm bazen. Martılar fahri teyze olmalı. Tüm martılara teyze hürmeti gösterilmeli ve otobüslerde yer verilmeli. Martıların simitleri yuvalarına kadar taşınmalı ve hayır duaları alınmalı.


Sokağımızın obez köpeği her gece ilgi istiyor. İlgi dediğim de camdan çıkıp pışt demek. Pışt demezsek saatlerce havlayıp gelene geçene iş olur. Sabaha karşı demez, insaf etmez. Son Osmanlı sarhoşlarının heeyt diye bağırarak gezmesi gibi. Rum tavernasında mı eğlendin 04.00'e kadar pezevenk? Tavernacı kapatıyoruz bre deyip mi saldı seni dışarı? Ne bağırıyorsun değil mi? İşte ona az önce yine pışt dedim, biraz da sevdim.