Olan oldu, olacak olan oluyor. Memnunluk benim içimde, ne zaman ipin ucunu kaçırsam bunu unuttuğum için oluyor. Şimdi hem memnun hem de her şeye yetişmeye çalışmadan olağanında yakalamaya geri döndüm.

Hayat bu, akışta çoğu şeyi isteklerimiz doğrultusunda yapamadığımızda bir an unutuyoruz ve ne kadar hızlı gidersek o kadar çabuk olacakmış gibi geliyor bir şeyler. Aslında zamanlama denen şey senin veya benim süratime bakmıyor, o hep orada gerçekleşeceği günü bilerek sadece olmasını bekliyor. Biraz fren sıkmakta fayda var yani.

Kendimizi durdurup insanlara, doğaya, hayvanlara, dünyaya, zamana baktığımızda hepsinin kendi akışı olduğunu görebiliyoruz. O zaman neden kendi akacağımız yönü, hızı bulmak yerine diğerlerinin hızına yetişmeye ya da hızını geçmeye çalışıyoruz?

Günler dediğimiz, bize ait olmuş olan ve olacak olanların bir bütünü. Güneş nereden doğuyor, biliyorsun...