Yağmur yüklüyorum yüreğime,
içimdeki ekinlerin ihtiyacı olur diye
güneşi çalıyorum çocukların güleç yüzlerinden
sonrasında yeşersinler diye.
Sokaklarda dolaşıyorum, kalabalıklar içerisinde
çapalıyorum ruhumun tarlalarını.
Kafelerde harmanlıyorum.
Domates, soğan pazarlığında ekiyorum tohumlarımı.
Ne yalnızlığına bakıyorum ardımdaki yılların
ne de yılgınlıklarına.
ne korkutuyor beni esareti anlaşılmazlığın
ne de bir beklenti sonucu duyulan hayal kırıklıklarında
alıyorum soluğu.
İnsan için olan her şey
elbet yine insana döner bir gün
ben tarlalarımı
sizlerle ekip biçiyorum...