Asil durmayı kedi cesetlerinden öğrendim.
Kaldırım kenarı mezarlara baka baka,
Toprağı böyle ağlatmak neyin haddine?
Bizim değil!
kim ne derse desin
ben böyle büyüdüm
Gölgede açmış mor salkımlar
Gazapla yıkanmadığından kıskantımız
Oluru da bir yem tutmazdı diye balıklara
bu yüzden çam dipleri daha pürüzsüz tenlerden
ben böyle büyüdüm
Tatlı yanan melankoli esintisi
ağır bir dumanı kollardı yakasına
Rüyalarla çözdüm meseleyi
Su tutmak, öldürmek kalsın dünyaya.
Ben böyle büyüdüm
Sisi yutmuş bir kemer köprü üstünde
Gecenin tüm getirilerini bavuluma doldurdum
karnımı doyuracak sokak lambaları, ıslak banklar
doğuya akan bir nehir ve zaman
akrepsiz yelkovan, yelkovansız akrep
saniyesiz insan hayatmaz
ben böyle büyüdüm
Peki ya şimdi
Ölü yürüyenlere nefesi,
Hangi kedi cesedi öğretmişti?