Akıp giderken zaman bir boşluğun içinden
benim takvimim hep o kısacık anlarda duruyor şimdi
Anıların kollarına sarılıyor özlemim
içli içli ağlamak, yazıp çizmek, söylemek anlatabilmektir özlemek
Bilinmezliğin ortasındaki bir iç savaşta topyekûn kaybetmektir özlemek şimdi
Yıkılan bir imparatorluğun ardından kurulan küçük devletler gibidir içimdeki taşlar
Özlemek şimdi kum tanelerinin taş gibi ağırlaşıp yığılmasıdır içimde
Bir ovadan sonsuza dek koşma isteğidir
Son kez toplanmış üzümlerdir özlemek bu bağ bozumunda
Çok sevdiğin birini bir daha göremeyecek olmanın verdiği kederdir şimdi
Taşta açan bir çiçeğin inadıdır özlemek şimdi
Kendine herkes olmayı başarabilmiş bir başınalığın kuvvetidir
Ayaklanmış, susmamış, direnmiş olmak, korkulara yenilmemektir
Çiçeklerle, düşlerle, tutunduğumuz birkaç cümleyle geçebilmektir bu gamın içinden
Daha sıkı sarılmak, daha çok küsmek, daha çok kavga etmektir şimdi bu
Örselenmiş tüm sevinçleri bir çocuk neşesiyle taze tutmaktır
Özlemek, unutmak, düşmek ve tanışmak her yeni biçimiyle
her eylemin gayesi verdiklerini almaktır şimdi
bütün sessizlikleri avaz avaz bağırmaktır
Özlem ÇETİN
2021-10-30T00:48:04+03:00"Ayaklanmış, susmamış, direnmiş olmak, korkulara yenilmemektir" en sevdiğim dize oldu❤
Jean Valjean
2021-10-29T18:40:38+03:00Yalın, güzel bir şiir. Kesin yargılar biraz seyreltilebilirdi belki ama bu halini de sevdim. Ellerinize sağlık.