Mefture rüzgârların sesiyle uyanmışım 

Gözlerim ayrılığa bakıyor gibi 

Bir garip boşluk 

Bir heykel dikiyor şehrin ortasına

Sessiz ve kör kalabalıktan

Göç ederken yayılan ayak izleri

Ekmeğe basmış gibi çarpık

Ayağını kaldırsa bile 

Bozulmuyor yüzümdeki çizgi 


Uyanıkmışım gibi geliyorlar üstüme

Ellerim cebimde diye zenginmişim

Turist kafilesinin fotoğraf çekimine

Katılmışım hürmeten 

Hürmeten uluyan dertli siyasetçinin

Duymadığım sesini 

Duymuşum da dert edinmişim


Adımı çağırmışlar gibi koştuğum zamanlar

Büyüyor çarpa çarpa resife

Yüzeye çıkacak kadar büyükmüşüm meğerse 

Meğerse adımı dememişler önceden

Yanlış ezanlar okunmuş kulağıma

Şehrin ortasında sağır bir heykelim