GARABET Mİ GARABET!

Tophane'de bir evde uyandı Tayyar Ahmet...
Eveeet. Hikayesi böyle devam ediyor Tayyar Ahmet'in. Peki başlangıcı? Gidişatı? Devamı? Bazı cevaplar bulacağız bunlara.
Tayyar Ahmet'in Sonsuz Sayılı Günleri. Parçanın adı bu. Albüm Full Faça ve Ay Şuram Hala Ağrıyo.
Şimdi dönelim bakalım olaya:
Bir Tayyar Ahmet abimiz var. Tophane'de tanımadığı bir ablanın yanında uyanıyor baş ağrısıyla. Ağrısı başında kalıyor ve bizi de sevmiyor baştan.
Kalkıp musluğa dayıyor ağzını. Önceki gece fazla kaçırmış rakıyı. Buraya bu kusmuğa yabancı o. Hoşuna gitmiyor içinde bulunduğu durum. Kuyuya düşmüş it gibiyim diyor; telaşlı, aptal, bitkinim. Ama bir yandan bu akşamdan kalma kafasını seviyor. Yine gelir beni bulur zaten diyor. Dün akşam geçiyor gözünden şöyle bir. "Moruk yok böyle bi' sinema!"
Hatun kişiyi uyandırmadan çıkıyor, koridorda otomat yanıyor. Tabi abimizin gözler kan çanağı olmuş. Otomatın yanması rahatsız ediyor hâliyle. Bakıyor sinirli sinirli gözlerini dikerek. Işık gözünü alınca birden çeviriyor gözleri. Şeklini görüyor otomatın, baktığı her yerde bir süre. Sövüyor içinden otomata.
Asansöre biniyor otomatın şekliyle dövüşürken. Türk işi he bu asansör diye düşünüyor. Dur'a bassam arada derede kalırız heralde diyor. Sonra geceden alkolün etkisiyle özgürleşen iç sesi beliriyor kulağının arkasından. Dur'a bas diyor. Arada derede kalalım. Bak bu asansör Türk işi diyor seslice, denetimini tekrar ele almaya çalıştığı iç sesine.
Dünden kesitler hücum ediyor Tayyar Ahmet'in zihnine bir yandan. Bak bu dolma normal diyor arkadaşı. Belki de Bartu'nun dayısıdır dolmanın normalliğini önemseyen. Ordan Mualla'ya sesleniyor, rakı ver masaya diyerek. İç sesi atılıyor tekrar, bu masa apartman boşluğuna kurduğun aileyi göremez bilemez diyerek.
Kendiyle anlaşamayana kadar geliyor asansör zemin kata. Tayyar kendini atıyor asansörden inicem ben burda deyip. Ve susturamadığı iç sesini asansörde bıraktığını umarak.
Yola vuruyor. Beyoğlu'na kırıyor. Elin oğluna selam veriyor, tek başına bir boka yaramayıp, selamla çok olduğunu düşündüğü için. Kendine kaldığı yalnızlığından korkuyor olmalı biraz. Yok yok vicdani muharebeden olsa gerek bu hâlleri.
Aklı hâlâ rakı ciğerde ama vicdanı nerede olursa olsun. Ha cuma günleri içmez. Ama daha ilerde illallah.
Tayyar abi şarkının başında bizi bi' sevmemişti hatırlarsanız. Sebebi Tayyar'a söyleyeceklerimizi hissetmiş olmasıdır belki, e acık haklıymış esasında:
"Dön evine Tayyar karın bekler
Niye diye sormaz hazır yemekler
Ye yemeği bak televizyona"

Tayyar abi flash tv'yi açınca hepimiz ortak noktada buluşup oynamaya başlıyoruz beraberce.
Elleri görelim!
ŞALALALA LALALA
ŞALALALA LALALA

00.26
27.01.20