“Vücudun bir harita olsun ve ben coğrafi keşiflere çıkayım. Ellerim gurbeti senin teninde tatsın.”


“Edep yahu!”


“Gehenna, gehenna! Yanacaksınız. Düşündükleriniz için. Yaptıklarınız ve yapmadıklarınız için. Tüm kudretiyle üzerinize çökecek düşman zindanlarındaki işkenceler. Göz bebekleriniz doğmadan büyüyecek. Büyümekten ölecek ve siz, sizi hatırlayan son kişinin ölmesinden önce öleceksiniz. Öldüğünüzde ateşe atılacaksınız. Zaten yanarken kor olacaksınız. Bu bataklık için çok daha fazlası gerekli. Gehenna gehenna! Sözleriniz için ve hiç söylemedikleriniz için. Korktuklarınızdan çok daha fazlasını başınıza getireceğiz. Başınızı kaldıramayacaksınız. Zaten başkaldıranları sevmedik. İnanmayanları pişman ettik. İtaat etmeyenleri ne hale soktuk. Siz bu düzeni değiştiremeyeceksiniz. Gehenna, gehenna!”


“Bu sözlere başından beri inansaydım kendime nasıl inanırdım? Ben bahsettiğim coğrafi keşiflere de çıktım. Rönesans ampullerden fazla ışıttı tarihimi ve talihimi. Şimdi coğrafya değiştirmeden gurbetteyim. Kimsenin beni anlamadığı topraklarda parlaya parlaya sönüyorum.”

 

“Gehenna, gehenna! Şüphesiz çekeceğiniz azaplardan kurtulmak için af dileyecek, gözünüzden akanın yaş olduğunu sanacak ama kan olduğunu göremeyeceksiniz. Dokunma hissini kaybedene kadar yanarken boşluğa uzatacaksınız ellerinizi. Elinize hiçbir şey geçmediğini anlayacaksınız ama nafile! Bakalım hangi hür düşünce kurtaracak şimdi sizi? Fiziksel düşünceleriniz ateşin derecesini ölçebilecek mi? Başkaldırdınız, kendinize seyyah dediniz amma velakin yoldan çıktınız. Düzene karşı düzmece sözler savurdunuz. Yanacaksınız. Kor ateşin yağmur gibi tepenize indiği yerde bir damla suya kavuşamayacaksınız. Adlarınız, yaşınız, kaşınız, gözünüz fark edilmeksizin değişecek. Siz bu düzende eriyip gideceksiniz. Gehenna, gehenna!”


“Bu sözlerden korksaydım kendimi nasıl var ederdim? Korkuyla yapılanı yapmaktansa korkutmak dışında aklına hiçbir tehdit gelemeyecek hale getireceğim gerçek korkakları. Kendimi yakacağım gerçek anlamın dışında. Cılız ışığım çorak topraklarda bir ışık yankısı olarak yankılanıyor, duyuyorum.”