Devasa büyüklükte bir oda düşünün.Bu odanın içinde masa başında çalışan yüzü aşkın sihirbazın, yaklaşık bir buçuk milyar internet kullanıcısının ekrana yapışık kalması için dur durak bilmeden sürekli yeni içerikler üretiyor olması... Sihirbaz diyorum çünkü bunlar algıları hipnotize eden, dikkat odağını dağıtan sihirbazlar misali çalışıp duruyorlar...Bunu yaparken de kullanıcılara beğeni ve beğenilme emojileri üzerinden bir takım pekiştireçler sunmayı da ihmal etmiyorlar tabi...Biz kullanıcılar bilinçli tercihler yaptığımızı sanıyoruz.İşin aslına bakarsak bu sihirbazlar Skinner'in teorisinden de esinlenerek enformasyon bombardımanı içerisinde dikkat odağımızı sürekli dağıtmak suretiyle seçimlerimizi yönlendiriyorlar.Böylece sanki her biri aynı kalıptan dökülmüş gibi tektipleşen insanlık modelleri ortaya çıkıyor... İstenilen kadın ve erkek modelini karşılamayan insanlar da haliyle bıçak altına yatıyor 'bilinçli' olarak!

Burada sonsuz kere kaydırma özelliğinden de bahsetmezsem yarım kalır... Kaydır babam kaydır... Sürekli yeni içerikler....Sıkıldın mı? Kaydır gitsin...Bir sonraki içeriğin sana haz vereceği kesin! Kafanı ekrandan kaldırdığında ise saatlerin geçmiş!


Sonuç olarak diyorum ki her birimiz teknolojik köleleriz.Hayatımızın geri gelmeyecek en güzel zamanlarını bu sihirbazların cebini doldurmak için ekranlara gömülü vaziyette tüketip duruyoruz.E haliyle ciddi anlamda odaklanma sorunu yaşıyoruz.Odaklanma kaybolduğunda ise verimlilik azalıyor.Kaçınılmaz olarak düşünemeyen, fikir üretemeyen, yeni bir söz söyleyemeyen algıları iptal edilmiş kullanıcılar haline geliyoruz.Hayatımızı bir kukla olarak mı yaşayacağız yoksa kendi oyunumuzu kendimiz mi kuracağız?.. Tercih bizim...