Bir yazı yazmıştım Düşüş Hali diye, bunun "Yükseliş Hali"ni yazacaktım ama imkansız gibi gözükmeye başladı çünkü hiçbir insanın bugünü dünden farklı olamaz, zamanın geçeri falan da yok, daima düşüyorsun, diyorsun ki kendi kendine: "Ben bu sefer iyi düşemedim, daha beter bir hale geleyim, belki olur." Katman katman gidiyor bu, alçaklaştıkça alçaklaşıyor insan, asla en iyi hali olamıyor, asla aklında olduğu kişi olamıyor. Yapmam dediğin şeyi öyle güzel bir şekilde eşek gibi yapıyorsun ki...


İnsanlar hep değişiyor arkadaşlar ama asla iyi yöne değil, gitgide daha da dibe. O yer öyle bir yer ki alışıyorsun her şey gibi hatta konforlu gelmeye başlıyor. Fark ediyorsun; şu an bu kadar rahatsa daha kötüsü daha iyi olmaz mı diye. Gitgide kendini yalnızlaştırıyorsun, insanlar sana müdahale ettiği için yalnız gezmeye başlıyorsun; bir kız hoşuna gidiyor, konforun bozulmasın diye gidip konuşamıyorsun. Niye? Çünkü birini sıfırdan tanıyacak halin kalmadı, çünkü onun sıkıntısını taşıyacak dermanın olmadığını fark ediyorsun işte, hiç kalkışmaya cesaret edemiyorsun. Bu dip öyle bir yer ki yalnızlaştıkça özgürleştiğini sanırsın, "Oğlum ben yalnız da güçlüyüm, bu ne ki?" dersin ama değilsin, sen güçlü falan değilsin arkadaşım, cesaretin burada kırılsın bir, sen yeni şeylere cesaret edemeyen birisin. Şimdi herkes bu yazıda kendinden bir şey bulacak, "ulan bunu ben de düşündüm" diyecek. Evet, düşünüyorsun ama en başta da dediğim gibi cesaretinin kırılması lazım bunu kendine açıklaman için ve bu yazı bir şeyleri değiştirmen gerektiğini hatırlatsın sana ve insanlara asla umursamaz davranmayın, çok kötü hissettiriyor. Nereden bildiğimi sormayın ve yine çok kullanmaya başladım bunu, insanlara gerçekten "nasılsın" diye sorun...

Belki bu yazı yükselişin bir başlangıcı.



Düşüş Hali de profilimde, okumak isteyenler için.