Balıkçı oltalarında tuttum zamanı

güneş daha uykulu gözlerini ovuştururken

bir günün şafakları daha boşken

bitmeyen kavgaya soyunan bilekler

tükenmeyen sevdayı en baştan yaratan eller

henüz görünmezken kızıllığıyla ufuklarda

ve daha vapurlarla köpürmemişken marmara

soluğumuza dizilmiş yürekli türküleri ıslıklayarak

üç kere gelip gitmişimdir halice 

belki dört kere

görebilmek için bir çift gözde gülüşü

yalnızca bir kere


Dışarıya içimizdeki kargaşayla bakıyoruz

kirazlar yalnız başına kışın bittiği yerde

penceremizde nisanı beklerken zemheriyi selamlıyoruz

hep böyle günlerde düşüp böyle günlerde düşlerimize sarılıyoruz

bir bahar akşamı düşünüyoruz o yalnız kirazların gölgesinde

ansızın gürleyen gökte ıslanmamak ne mümkün

Üşümeden yürümek tipide?


salınarak geçerken dünyadan hayatımız

gençten edalı bir kadının yürüyüşüyle

karanlıklarla örtülü gece soyunup örtüsünden

sarılıp sabahın güneş renginde tenine

hayatın gerginliğinden uyuşuk haldeyken damarlarımdaki

sevmenin telaşı akınlar düzenliyor baygın haldeki ruhuma

kaygı yüklü gemileri batırıyor bir bir sevdamın ağırlığı

yüreğimin masmavi açıklarında