ben geldim

köşelerimi yonttum bak

yarın giyeceğim gardımı indirmedim.

üstümdeki buhranı çıkarmadan

oturmayacağım koltuğa

ben geldim kaldır dizindeki boşluğu.

göğsümdeki pası sildim bak

belimi kırarak temizledim onulmaz yerlerimi

kalbimi kandırarak aldım tozları

karanlık basınca perdeyi çektim

ben geldim üstümü sıkıca ört.

aydınlık türkülerinle uyut beni.


biliyor musun

yokuşlar mahallelerden ibaret değil

freni bozuk bisiklet gibi düşüyorum içsel yokuşlarımdan

ağır torbalarla çıkıyorum nefes molaları alarak

ben geldim bir tabak daha çıkar.

kızıl saçlı bebeğimi devrettim hayalsiz bir kadına

gözlerine aldanıp sözlerine bulandım

saatlerce bekledim balkonlarda

sen hep geç kaldın.


ben geldim çift dikiş dik yaralarımı

kaburgamdaki uğultu susmuyor

üstüne bir de hiç gelmeyişinin sancısı

yılgın bir şiirin dikizleri üstümde

perdeyi bulanın pencere ile bir sorunu olmalı.

ben geldim temiz çarşaflar yaz gövdeme

saçlarımdaki papatyalar soluk

maktulü bahçeler bu zihnimin

kimsenin suçu yok solan çiçeklerde

ben geldim lekelerimi çıkar.