Sahne Açılır...

Bilinmeyen evde küçük bir oda.


Temmuz 1: Durum giderek kötüleşiyor, oynadığımız her oyunun altında eziliyoruz, kurduğumuz her hayalden ani kararla vazgeçiyoruz, hiçbir şeyin sonuna gidemiyoruz.


Temmuz 2: Korkuyoruz belki de tekrar acı çekmekten, insan olmayı hangimiz seçtik?


Temmuz 4 sahnenin kenarından görünür.


Temmuz 3: Her şey o elmayla başladı. Sonumuz da insanlıktan olacak, insan neye inanırsa ilk oradan kırılır, siz de inanmayı seçtiniz ve bunun bedelini ödüyoruz.


Temmuz 4 sessizce sahneden çıkar.


Temmuz 2: Bizler Othello değiliz. Hem sonumuz da onun gibi kıskançlıktan olmayacak.


Temmuz 1: Biz olsak olsak Hamlet oluruz, ha ha ha.


Temmuz 3: Biz bu devrin insanları, yani insanlığı kabul edemeyenler sonsuz bir döngünün içine hapsedildik. Biz; ölen insanlığın külleriyiz.


Temmuz 4 sahneye girer söz hakkı ister.

İlk defa konuşacağı için oda bir anda sessizleşir:


"Bizler aydınlık çağın karanlıkta kalmış fertleriyiz, kimse bizi istemez çünkü bizler en küçük olayları bile düşünüp planlayarak gerçekleştiririz. Bizler bu dünyanın istemediği düşünen bireyleriz, itaat etmeyiz. Bizlerin zincirleri yoktur. Kendi kaderimizi kendimiz tayin ederiz. Bizler bunları yapabiliriz ama odamızı terk etmekten kaçınırız, dışarıyı yani kendinden uzaklaşmayı korkarak karşılarız. Bu yüzden ilerleyemeyiz çünkü en büyük kötülüğü kendimize biz yaparız.

Ha ha ha."