Temmuz içinde belirsiz bir boşluk hissiyle uyandı. Saate baktı, ikiyi çeyrek geçiyordu. Sanki bir uzvunu kaybetmiş gibi bir histi bu, eksik bir şey vardı sanki, bir gün daha yaşamak için tamamlanması güç bir histi bu, Temmuz'u aniden dışarı iten ve gecenin karanlığında saatlerce yürüten bir his. Yürüdükçe bir şeyler bulacakmış gibi geliyordu, sanki yeni bir kıta keşfedecekti Temmuz veyahut bir ağaç, bir hayvan ama zaman geçtikçe bu arzu azalıyordu. Yanından geçen insanların arasında kayboluyordu. Bu şehir yavaş yavaş Temmuz'u boğuyordu, eve gitme vakti gelmişti.