Durum giderek kötüleşiyordu. Temmuz’un beyninin içindeki sis bulutu giderek aklını kaplıyordu. Sık sık yaşadığı olayları unutmaya bile başlamıştı. Çalıştığı dairedekiler de bu durumu fark etmiş her an Temmuz'un kovulmasını bekliyordu. Neden böyle oluyordu, neden bir türlü kafasının içindeki sis bulutunu kaldıramıyordu. Hiçbir insanın konuşmasını anlamıyordu. Saatlerce oturup boş duvara bakıyordu. Odasından çıkmak sanki işkence gibi geliyordu. Ne zaman dışarı adımını atsa sanki bir ses hiç durmadan Temmuz'a bir şeyler fısıldıyordu ama bu odaya geldiğinde o büyü bozuluyor, sesler bir anda yok oluyordu. Kaç kere eline silahı alıp ufacık bir demir parçasının bir ilaç gibi kendine iyi geleceğine, aklındaki sis bulutunu kaldıracağına inanmıştı ama bir türlü yapamıyordu. Nedeni bilinmez.