uzun yollarda süzülüyor,

köşede yeşil yollar,

silah sesleriyle süsleniyor.


gök karanlığa bürünüyor,

ufacık ateş saçılıyor etrafa,

yüzünle farkındalığın gelişiyor.


zaman geçmiyor,

her acının kadehinde,

izlerle kalıyor sözcükler.


ormanlarda akıp gidiyor,

kalbimin noktalarında,

ellerim titriyor.


ışığından eksilip,

kitaplardan saklanıp,

gidiyor belirsiz.


hüznü okunuyor,

şiirlerimin bir karesi,

intiharımı sayıklıyor.


temmuzun biri,

dokuz kala,

gidiyor dünyadan usulca.


defterleri atıyor,

kötü anlarla kalmadan,

içindeki şeytanı besliyor.


içiyor kahveyi,

boğazından geçmeden,

yutkunuyor ölümünü.


nefsinden kaçıp,

kendine sığınıyorken,

cehennemi bekliyor.