Herkes terazi ve şapka çıkarsın, önüne koysun; yazılı yapacağım. Bugün öğretmenler de yazılı olacak!


Soru 1: Önce sol kefeye aydınlığı gören ve gösteren bir çift göz, sonra sağ kefeye gösteren gözleri reddeden, gözlerinin açık olduğunu iddia eden ancak yalnızca karanlığı gören bir çift göz koyun. Hangi çift size ait ve hangi kefe ağır bastı? Düşünün.


Soru 2: Önce sol kefeye yardım eli uzatan bir çift el, sonra sağ kefeye uzatılan elleri terlemeden bırakan bir çift el koyun. Hangi çift size ait ve hangi kefe ağır bastı? Düşünün.


Soru 3: Önce sol kefeye gören gözlerle, uzatılan ellerle beraber çıkılan yolda bütün engelleri aşmaya hazır bir çift ayak, sonra sağ kefeye görmeyi reddeden gözlerle, terlemeyen ellerle beraber yolun ortasından dönen bir çift ayak koyun. Hangi çift size ait ve hangi kefe ağır bastı? Düşünün.


Bu yazılıdan kimse düşük almayacak ve kazanan olmayacak, sizlere söz veriyorum. Çünkü tanrının kurallarıyla yazılmış, hayatın gerçekleriyle donanmış bir yazılı…


İlk soruda sol kefedeyseniz bugün aydınlığı göstermeye çalıştığınız, karanlığın dibine çökmüş gözlere acıyan gözlerle bakıyorsunuzdur. Sağ kefedeyseniz gözleriniz sürekli reddettiğiniz bir çift gözü arıyor demektir fakat o kadar dibe battınız ki artık onları göremeyecek kadar karanlıktasınız.


İkinci soruda sol kefedeyseniz artık elleriniz sadece birbirine kenetlenmiştir. Sağ kefedeyseniz ellerinizi açmış tutunacak bir parmak bekliyorsunuz.


Üçüncü soruda sol kefedeyseniz yeni yollara çıkmaya hevesiniz kalmamış, aydınlığı gören gözlerle, birbirine kenetlenmiş ellerle çıktığınız yolda tek başınıza bir çift ayakla devam etmektesiniz. Sağ kefedeyseniz karanlığı gören gözlerle, tutunacak bir parmak bekleyen ellerle sürekli geriye doğru giden bir çift ayakla yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz.


Demiştim ya, bugün öğretmenler de yazılı olacak. Ben de sizin gibi terazi ve şapkayı çıkarıp önüme koydum, ağırlıkları görünce bir kez daha sağ kefeye acıdım. Oysa ne çok ihtiyacı var şu an aydınlığı göstermeme, ellerini tutmama ve yollar aşmaya… Yaşayacaksın sevgilim, yaşayacaksın dostum; bir çifte mahcup ve muhtaç yaşayacaksın. Ben, bir ömür kırgınlığımı taşıyacağım, sen pişmanlığını taşıyacaksın.


Gördüğünüz gibi kazanan olmuyor. Sol kefe bir çiftten mahrum, sağ kefe bir çifte muhtaç şekilde; ikisi de eksik yaşıyor. İnsanoğlu böyledir, çift yaratılmıştır fakat hep bir çift arayışında olacaktır.


Yazılıları ben okumayacağım, sonuçlarını da bu dünyada öğrenemeyeceğiz. Herkes küfeye koydukları ve kucağında taşıdıklarıyla hesabını bir gün verecek.