Yaşamak, tercih etmektir.

İyi ya da kötü, kolay ya da zor farketmeksizin süregelen seçimlerden ibarettir.

Ve elbette ki tüm seçimlerin bir bedeli vardır.

İnsan, günü geldiğinde aldığı kadar vermek zorundadır, verdiği kadar da almak.

En nihayetinde herkes birgün büyür.

Damarlar çekilir, düşünceler unutulur , idealler harcanır ve realitenin kucağında bulur insan kendini.

Uyumak güzeldir , uyumak ve tatlı düşlerde tüketmek kendini, çünkü gerçek acınasıdır.

Bir gün gelir , uyuyamaz da insan.

Artık dalamaz olur tatlı düşlere.

Tüm gerçeklik avuçlarında biriktiğinde,

Aynaya acınası baktığında

Gözünü kan bürüdüğünde

Ve dilimlerden ,

Bugünden, dünden , yarından

Ümidini kestiğinde.

Velhasıl herseyi yitirdiğinde.

Büyür.


Yaşamak tercih etmektir güzel dostum.

Acı çekmektir,

Neşenin içerisinde, kahkahaların arasında gizliden gizliye gözyaşı dökmektir.

Bir de tüm tercihler çıkıyorsa anlamsızlığa,

Mezarlıklar , çiçeklerden daha güzel geliyorsa , gözlerinden taşıyorsa anlam bulantıları.

Artık ne kadınından , ne kitabından ne de yanındakinden bir beklentin kalmadığında,

Uçurumlardan uçurum beğenirken yani,

Azar azar ölmeyi bırakıp , zehrin dozunu sefayla artırırken , gündüzleri unutmaya başladığında, gece insanı olduğunda, karabasan olduğunda kendine , gitmeyi düşünürken yine, yitirdiğinde, yitirdiğinde. ..

Artık akacakların değil de , akıtacaklarınla dolduğunda zihnin , seçersin güzel dostum.

Yine bir tercih yaparsın, her dakika yaptığın gibi.

Kalır veya gidersin.

Susar veya konuşursun.

Ağlar veya ağlatırsın.

Herşeye karşın

Yaşar veyahut ölürsün.