Sırf üşümek için pencereyi açtım,
Söylediğim yalanların yankısı
Bu boğuk şehri yakmaya yetecek diye
Korktum.
Saklamak yalan mıdır diye düşündüm,
Kendimi yedim
Etimi kemiren soğuğa karşı
Ama gönlümü kemiren yaraya
Kılıf uydurmadım
Ya da uyduramadım
Merhemi olmayan fikirlerle
Avuttum durdurdum
Algılarımı
Gerçeklerimi hiçe sayarak
Tek bir sorunun pençesinde
Boynumu eğdim
Ama bu acı saklambaç oyunundan
Çıkış bulamadım
Döndüm durdum etrafında
Sayıklamaktan başka bir şey
Gelmedi elimden
Saklandığım yerde
Sakladığım ağırlıklardan
Kaçmayı beceremedim
Ama denedim
Hem de en alçakçasını
Nefes almak kadar zehirli
Ağırlığın altında
Derdimi derde katmak
Dışında çaresiz kaldım
Şimdi donarak hissizleşmekten
Korkuyorum
Yalan beni avutamadı
Kaçmak sonu olmadı bir şeylerin
İnançlar kurtarmadı beni
Tutunduğum dalların hepsi
Teker teker kırıldı
Bütün yıkıntılar tezatlıklara kavuştu
Doğru yanlış birbirine karıştı
Bir ağırlık oturdu
Küçüklüğümün sol tarafına.
Buruk bir gülümseme bıraktı
Vebalı hislerimin üstünü açtı
Çaresizlik haricinde
Hepsinin ilacını fısıldadı
Ve bana böylesine
Eli kanlı ve acımasız
Bir miras bıraktı
Enes KARAGÖZ
2022-02-24T22:19:22+03:00Çok teşekkür ederim Göksu.:)
HGC
2022-02-24T21:48:26+03:00Kalemine sağlık arkadaşım, zevkle okudum. :)
Enes KARAGÖZ
2022-02-13T22:01:53+03:00Çok teşekkür ederim. 😍😍
Mısra Ergök
2022-02-13T20:33:24+03:00Güzel şiirdi. 🤍🤍