Okumaktan en keyif aldığım yazın türü mektup. Buna bu eserle de tam emin oldum. Bir de bu mektuplar gerçek dostun yazdığı mektuplar olunca tadından yenmedi. Aralarındaki bağ o kadar gerçek ve bu o kadar iyi kalemlerine yansımış ki…Birbirlerine destek oluşları, edebiyat incelemeleri hatta dedikoduları. :))

Sadece insanlar için değil kitaplar, filmler için de doğru zaman olduğuna inanan biriyim ve bu kitabı da tam da okumam gerektiği zamanda okuduğumu düşünüyorum.
Dostuna olan özlemini dile getirdiği,bir kahve içebilmeyi dilediği yerde onu çok iyi anladım.

Türk edebiyatının gamlı prensesi Tezer Özlü’yü, depresyonunu, yurtdışı yaşamını, aşklarını, özlemini hatta ölümünü adım adım öğrenmekten öte hissetmek istiyorsanız mutlaka okumalısınız.
Hemen bitmesi dışında harika bir kitaptı.

Okumaktan en keyif aldığım yazın türü mektup. Buna bu eserle de tam emin oldum. Bir de bu mektuplar gerçek dostun yazdığı mektuplar olunca tadından yenmedi. Aralarındaki bağ o kadar gerçek ve bu o kadar iyi kalemlerine yansımış ki…Birbirlerine destek oluşları, edebiyat incelemeleri hatta dedikoduları. :))

Sadece insanlar için değil kitaplar, filmler için de doğru zaman olduğuna inanan biriyim ve bu kitabı da tam da okumam gerektiği zamanda okuduğumu düşünüyorum.
Dostuna olan özlemini dile getirdiği,bir kahve içebilmeyi dilediği yerde onu çok iyi anladım.

Türk edebiyatının gamlı prensesi Tezer Özlü’yü, depresyonunu, yurtdışı yaşamını, aşklarını, özlemini hatta ölümünü adım adım öğrenmekten öte hissetmek istiyorsanız mutlaka okumalısınız.
Hemen bitmesi dışında harika bir kitaptı.

"Ben zaten yeryüzünün neresini benimsedim ki?"

"Derdi kişiler değil, zihniyetlerdi."

"Ne garip bir ülke şu Türkiye. En güzel yerde. Denizleri, karaları. Neyse. Kimse, ya da çok az insan dünyayı bizim kadar kavrama şansını elde etti. Bu bile yeter."