Sadece bir an, zamanın içinde, saatlerden azade ve bir o kadar bölünemez…

Evrenin yaşlı hafızasında değiştirerek dünyanın çirkin tarihini

Ve sırtlanarak tüm özlemleri, bir ömre bedel…

Tarihin tozlu sayfaları yanılır ve o an, kapanır bilinen tüm devirler

Altın çağın şafağıdır, iki dudak arasında başlayan

Çölün yağmura hasreti gibi, gecenin gündüzü bekleyişi

Ve belki de dalgaların kumsalı sevişi…

Tutku tohumu düşer toprağa, durdurulamaz bir arzu boy verir

Çiçeklenir ne varsa, mevsimler renklenir

Göz kapaklarının ardında, bir kalp atımında

Sadece bir an, her zerremle öptüğümde seni

Ağız dolusu sözcük sevdaya bulanır

Ve yanağında durur şimdi, şiirimin kızıl izi…



Görsel: Gustav Klimt’in The Kiss (Öpücük) adlı tablosu