Kafamın içinde dolaşan tilkilerin keşke kendilerine ait bir ormanları olsaydı. Benim zihnim gibi bir habitat yetersiz gelir onlara. Sahi biraz düşününce yalnızca tilkiler de yok bu karmaşık düzende; yılanlar, çıyanlar, öküzler ve gece yatmadan koyunlar belki... Hepsinin ortak noktası bana huzur vermemeleri (koyunlar üzerine alınmasın). Her insan gibi bende de var bu meretten, şimdilerde "düşünmekten kafayı yemek"den ziyade "overthinking" diyorlar. Biraz daha masum kaçıyor sanırsam bu yabancı deyiş. İnsan fazla düşünmemeye çalışırken bile düşünüyorken nasıl olur da "az" düşünebilir ki? Zira bizi az evvel saydığım hayvanlardan da ayıran yegâne şey düşünmektir. Düşünen insan üretir, düşünüp de üretmeyen insan "overthink"lenir, darısı bunu bile başaramayanlara diyelim...