Tanrının ölüp ölmediğini bilmiyorum. Ama insan tek sefer ölebilen bir varlık olamaz bana kalırsa. Bana kalırsa zaten çoğu şey mantık süzgecinden geçebilecek kadar ince bir boyuta da sahip değil. Sevginin aktarıldığı hisli cümleler, sonrasında gelen davranışlarla bir değil mesela. Nedensiz yere konuşmamaların haklı suçlamalarında o cümleler takılıp kalıyor, sonra bir bakıyorsun akıl süzgeci tıkanmış, kalbinde tortular.

Nedeni olan başlangıçların nedensiz bedevileri gibiyiz. Hayal kırıklığının bini bin para.

Yorgun desek değiliz, hep bir heyecanlı aldanışlar ama kırığız herhalde; parçası kayıp, değerli olduğu için atılamayan bir köşede duran öylece. Defalarca ölür mü bir insan bilemem ama defalarca yaşıyor aynı şeyleri, bu da bir bakıma tinin ölümü zaten.

Nefes almayı unutmayan her varlık gibi, nefes almanın bir lütuf olduğunu unutan her insan gibi sürükleniyoruz.