"Ve dağda içtiği bir bardak sütün kendisine nasıl estetik haz verdiğini anlatıyor. Güzelliğin ortaya çıkarılması olarak sanat, hiç de sanıldığı kadar basit bir kavram değildir. Özellikle de günümüzün estetikçilerinin güzellik kavramı içine dokunma, tat alma ve koku alma duyularımızı da eklemelerinden sonra. Ama ortalama insan bunları ya bilmiyor ya da bilmek istemiyor ve sanatın içeriğinin güzellik olduğunu kabul etmekle bütün sanat sorunlarının kolayca çözülebileceğine inanıyor. Ortalama insan için sanat, güzelin ortaya çıkmasıdır; güzel ile çözülemeyecek sanat sorunu yoktur."

Peki ama güzel nedir, ortalama insanın "sanatın içeriğini oluşturur" dediği güzel? Nasıl anlaşılır, belli işaretleri mi vardır?

Güzellik, maddenin arasından duyumsanan, görünen düşüncedir. Gerçek güzel yalnızca ruhtur ve ruhla ilgili şeyler; o nedenle de doğanın güzelliği, ruhun, ruha özgü güzelliğin yansısından başka bir şey değildir: Güzelin tek bir içeriği vardır, o da ruhsal içeriktir. Ne var ki ruhsal olan, duyusal olarak ortaya çıkmalıdır. Ruhsalın duyusal ortaya çıkışı, yalnızca görüştür (rüyet), (schein). Ve işte bu görüş, güzelin tek gerçekliğidir. Sanata gelince, o hem bu düşünce görüşünün gerçekleşmesi hem de din ve felsefeyle birlikte bilinçlere ulaşmanın ve insanlara en yüce hedeflerini ve ruhun en yüce gerçeğini iletmenin aracıdır.