Sandığın gibi olmadığında ve artık sanmak istemediğinde buradaki zorlayıcı tutuşun

sorgusu başlıyor. Artık sanmak istemiyorum baş kaldırışı aydınlatmıyor gerçeği. O bulanıklığı neden görüyor aklın? Bu bir iyilik değil. Perdeler açılmıyor. Altın işlemeli perdeler açılmıyor. Çünkü aklın onlara sarıldı, küçüğüm. Ama artık üşüdüğünü anlıyorsun. Açan bir tomurcuk gibi başkaldırmalısın. Böylece güneşin aydınlattığı renge bürünürsün. Karanlık saçan sen değildin. Gölge düşürenler vardı üzerine. Onların seçmeni sen olduysan bile bu senin suçun değildi. Böyle sandın korunmayı ve görülmeyi. Kahrolacak gölgeler var gün ışığında parladığında. Işığının gözlerini kör ettikleri zaten dağılacaklar çevrenden. Sen binbir açılmışlığınla haleler toplayacaksın başında. Gün yüzü senin yüzünde ışıldayacak. Korkma, sadece yaşamak istersen açılırsın ve bu istemek hakkı doğumunla bahşedildi ellerine. Aç ellerini savur tohumlarını. Açsın yeryüzünün her karışında tomurcukların. Her döngüsünde zamanın hatırlansın ve yara versin kimine, kimine de güzel bir aydınlık ol. Yaralanmayı seçenler olması hiçbir zaman suçun olmayacak. Onlar böyle olmanın asıl sorumluları ki senden ilişiği kesilmiş bir konu bu güvensizlikleri. Sadece ol küçüğüm. Var ol...Yük diyorlar kalp taşıyan varlığa henüz sırrı çözülmemişken belki. Asıl yükler, yüksün diye bağrında zehirli sesleri yükselenlerdir , küçüğüm.  Zehirleyici sesleri var. Öyle ki onlar harflere açtıkları  zaman ağızlarını, ağızları bir zehir üretir. Dumanla kaplanır o an her yer, önünü göremezsin . Dumanlar içinde yürümeye çalışman nafile, adım atamazsın, sadece ellerini görene kadar.  Ellerini gör küçüğüm. Onlar için bir böcek olmanın hükmünü vermeleri  kolaydır. Onların evet dediğine evet demezsen sen bir böceksindir. Ah aşağılayıcılığı yükselişleri zannnedenler... Halbuki hikayeyi bilmiyorlar. Sadece hikayeyi değil hiçbir şeyi bilmiyorlar.  Oysa onlar da ellerini göremedikleri için böyle olmuşlar zamanla , ellerini bilmiyorlar. Elleri var bilmiyorlar. Senin de ellerini bilemezler. Tomurcuklarını saçamamışlar tek bir alana bile... Sahiliği göze almamışlar belki. Hep rol yapmışlar belki, rol çalmış da olabilirler. Duy ki aynada kendini görebilirsin onlar aynan değil.


AYNA

Öznesini bulamamış aynadan bakan çığ aksi

Yitirir dünyaca büyük yamaçlardan seni

Özne ararsın da yanına bilmez mi ayna sende mi

Çağırdığın kukla eğer yüzünü göremezsin ifadesini

Çehreni sakın o diyardan elinden kırıp götürür nefesini