Işık eşlikçisi olduğunda

rüzgarın ve rengin

bal kabağı oluverir mevsim

üzerine oturulan sandalyenin

sonbaharı özlemiş o arzulu gıcırtısı

yünle tığ arasındaki sohbetin mırıltısı

teselli eder birbiri ardına dizili

eldeki sıralı boncuklar

tek tek sevinç topluca günebakanlar

kitap sayfaları gibi kokar tenim

renkli bir çorap ve elimde kadehim

dışarıda parşömene dökülmemiş bir dramanın

kostümlü provası oynar

sokak

köşe bucak

tıpkı hapşırsa

burnundan dolar akacak kentlerin

temsiller dünyası

havadaki aroma

tanrılar dağından 

içeriği puslu şekillere hikayeler atayan

muktedir Baküs'ün bağından yayılan

ıtır kokusu

bir kadehi kavrayan incelikle

tuttuğunda eller hayatı

ilk yudumun şoku

sonuncunun iradeye oku

havalanıp gövdelerin paraflığında

tadına kimlik katacak

ve sonunda mevsimi karşılayacak

toprağın elitleri

ve kazanacak

ellerinde bir tek

asmaların buhuru