ellerim uzanınca sana

bozuldu güzelliğinin rengi

ve sen en kalabalık,

en uğrak yerleri oldun bu kentin.

gülüşünden bahsetsem

ama kırlardan ayrı

senden ayrı bahsetsem

sen dünyalardan güzel;

dünyalar kadar başkalarının.

bir garip güzelsin

şiir gibi; ben yazmamışım gibi.

bir ışık sıcaklığındasın

ağustos gibi; öldüğüm gün gibi.

bahçende çiçekler var, kediler

dönüp dolaşan bir sonsuzluk ayaklarına

yüreğinde bin yıldız var

her biri başka güneş.

saçlarından, bakışlarıma bir yol var

tanrılar kurmuş:

"sevginin göç yolu."

ve aklımın uzağından onca çiçek ismi

"bahçeler ve sokaklar"


-sevgilim

 tam burada

   bir yağmur

     inanılmaz başladı-


çıkrık sesi, ıslıklar

aklımın yakınında,

"bahçeler ve sokaklarla"

seni hatırlatır.

seni bir şiirde gizli buldum

yalnız ben anladım

sana baktıklarında

gördüklerinden

felaket

güzelsin.