Harlanmış gençlik ateşi, top atışları başlamış.

Susma evresine geçmiş, anlaşılma mekanizması,

Yanlış anlaşılmalar,

Peşin hükümler peşi sıra,

Tüp ve ekmek kuyruğu oluşturmuş.

Böyleymiş buranın töresi.


Devre dışı kalan iyi niyet orduları,

Savaş disiplininden yoksun ön yargılara yenildi.

Meydanda kırılan cam parçaları

Can parçalarını kesmiş,

Kanla dolmuş küvet!


Vakitler vakitleri kovalamış,

Gece çökmüş meydanlara, gündüze düşman.

Bir katliam yaşandı ses çıkarmadan, ansızın.

Artık ne elle tutulur bir düş kaldı

Ne anlatmaya değer bir söz.

Böyleymiş buranın töresi.


Hava bulutlu, yağmur yağacak.

Güneşli günleri unutacak insan.

Zaten unutulmak adetmiş, unutmak mecburi.

Yaşlandıkça virgül gibi kıvrılır bedenler,

Basit bir cümleye dönüşür kavgalar.

Böyleymiş buranın töresi,


Dünyadaki anlık milyarlarca hareketle,

Kelebek etkisinin zirvesinde,

Taşeron işçi fiyatına gündelikçi iyiliklerle,

Kıyamet sabahına ulaştık.


Birinci sur etkisini henüz yitirmemişken,

İkinci suru duydu kulaklar.

Bu adet meşhurmuş buralarda.

Bir felaket bitmeden diğeri geliverirmiş hemen.

Böyleymiş buranın töresi.