İlhamın bana hep gece geldiği hep gecede yazdığımı düşünürken bu çektiğim resim çıktı karşıma. Trafikte dururken arabanın içinden buğulu ve yağmur lekeli cama bakınca o kadar estetik ve şiir yazılası duruyordu ki bu anı kaçırmak yazmaya olan tutkuma engel olmak olurdu. Ve durmadım ki şu dizeler çıktı:
"Ayaz’da üşüdü bu akşam,
Işıkların birbirine karıştığı yerde durdu hüzün.
Yeter dedi artık bu yürek!
Ruhunu esir alırcasına karanlık bir sevdaya düştü gülüşler,
Söylenmedi en içteki duygular, derinin dibine gömüldü ruhu en yakan hisler.
Söylenmeyene gözyaşı dahi denk gelmedi.
O ateş ruhu yaktı da kavurdu,
Bilen anladı, bilmeyen sustu ve yandı
-geceyansıdıkalemime.