Tüketim kelimesinin hayatımızı gizlice nasıl tükettiğine bir göz atalım mı? "Eskiden" diyorum maalesef, yakın geçmişte insanlar evlerinin günlük ya da haftalık ihtiyaçlarını almak için markete, manava gider. Böylelikle o sebzenin sofrasına nasıl geldiğini bilir ve en önemlisi bir işe yaradığını hissederdi. Peki ya şimdi, her şey kapımızın önüne dakikalar içinde geliyor ve neyin ne şekilde evimize ulaştığını bilmeden bilinçsizce tüketiyoruz! Ve bu bilinçsiz tüketim üzgünüm ki bizi hoyratça harcamaya sarf ediyor. Suyun değerini bilmiyoruz mesela ya da ağaçların, doğanın... En kötüsü de gün geçtikçe işe yaramaz hissediyoruz. Ve bu duyguyla sokaklara çıktığımız için belki de kadın cinayetleri, silahlı kavgalar; bize hizmet sunan insanları darbetmeyi kendimize görev ediniyoruz. En azından burada görünür olmaya çalışıyoruz! Uyanmak olsa keşke mavi göklere!