27 yaşında, sanatla iç içe büyümüş, elitizmden uzak yaşamış bir birey olarak size bir günümü anlatmak istedim. Bana kalırsa oldukça sıkıcı bir yazı olacak, o yüzden zamanınızı boşa harcamamanızı öneririm. :)
Sabahları uyanıp, gözlerim yarı kapalı bir şekilde kahvemi yapıp sigara içerken uzun uzun karşımdaki duvarı izliyorum. Adeta trajikomik kısa film gibi. Birkaç saat geçtikten sonra bahçedeki kedileri besliyorum. O sırada haberlerde gördüğüm doların artışı, öldürülen kadınlar, hayati faaliyetleri yerine getirdiğimiz her şeye gelen zamlar... Bunları dinlerken "ah, kirama şu kadar gün kalmış" diyerek ufak çaplı bir anksiyete... :) Ve sonra masamda duran ve çok uzun zamandır dokunmadığım, oysaki yapmaktan en keyif aldığım işe, resim malzemelerime bakıyorum. O dakikalarda benim gibi olan, tüm üretkenliği tükenmiş milyonlarca insanı düşünüyorum. Bize tanınmayan alanları. Saygı duyulmayan işlerimizi düşünüyorum. Yaşlı dedeler ve teyzelerin "ne iş yapıyorsun" sorusuna "ressamım ben" dediğimde ''OLSUN'' dedikleri yerdeyim tam olarak bu sabah. :)) Günün en güzel kısmı; sol dizimde bir köpek, sağ dizimde başka bir köpekle oturuyorum ve buraya bu yazıyı bırakıyorum. Çocuklar hepinizi öpüyor. Hayatta kalın ve sizi seviyorum.
Zehra Dilara
2021-11-09T13:10:30+03:00❤️❤️❤️❤️❤️❤️ Bende size sarılıyorum
Mısra Ergök
2021-11-08T23:05:10+03:00Çok içten bir yazı olmuş. Hepimiz biriz. :)
Seniya Burçak
2021-11-08T14:43:40+03:00Metni okuyup size sarılasım gelmişti, yorumu okuyunca daha bi sarılasım geldi. 😍 sarılıyorum efenim, sevdim sizi. 🐝
Zehra Dilara
2021-11-08T14:21:25+03:00Bok çuvalı gibi kalkıyorum cümlesinin kibarcasıydı hepinizin kalbinden öperim
Hilmi Bedrioğlu
2021-11-08T14:13:28+03:00Aynı seyir bende de mevcut. Sizi çok iyi anlıyorum. :)
Server Fethi
2021-11-08T14:07:52+03:00Çok hoş bir yazı... Ellerinize sağlık.