Türkülerde kalmış benden bir şeyler

Harmanlar, mühür gözler

Anadolular, mekke kokan odalar

nedir böyle bizi alıp götüren

Bir yabancılık, bir uzaklık


Bir şehirdi bu her yanı yabancılık

Yığınlar, boyalar ve kokular

Neyse merak edilen giderildi artık

Ne bir kadının gözleri

Ne en görünmez yerleri

Ne iştah açan bir yemek

Ne hatrı sayılan bir dost

Bir yalnızlık ki

kalabalıktan hayırlı


Dönsek mi oraya?

Gerçi dönsek oraya

Sahiden dönsek oraya

Bulur muyduk bizi ağlatacak mutluluğu?

Bilmeden tanımını sonsuzluğun

Başka dertlerin kadrajında

Sadece bizim olan bir kadına

Sadece bizim olan damlayan bir çatıya

Sadece bizim olan bir hayale

Kimsenin görmediği ve bilmediği

O karanlık odalara

Dönsek bulur muyduk

Aradığımızı bilmediğimiz o neyse

Sadece bizim olan rüyalara


neredeler ki Allah’ım

Turnalar, türküler, şiirler

En insancıl yerlerinde bir topluluğun

Ölümlerin bile yaşamak kadar güzel olduğu

Bir amacın bir ruhu sıkıca sardığı

o güzel rüya

kaldı mı?


Şimdi ne yoksa fazlasıyla eksik

Şimdi ne varsa da fazlasıyla eksik

Kelimeler çok, insanlar güzel konuşur

Manalar eksik, Yalanlar çok

Dinleyen az, söyleyen cahil

Bilmeyen yok, fakat hatıralar eksik