Olur olur, mahsuru yok


Zaten bir şişe şarap da senin köpeğin olsun

Zaten sen, doğmadan önceki anılarımı hatırladığımı da bilmiyorsun

Hiç o kadar yakınlaşmadık seninle

Yani, bir nevi yoksun


Ama tuhaf, düşününce canımı yaka yaka benimle sevişen o adamları

Ve o adamların bildiğini, en ücra sırlarımı

Anlamak istemediğini, onların bir bakışta tanıdığı yanlarımı

Ya da istesen de anlayamadığını, böyle söyleyince oldu mu daha sağlıklı?


Ben ucuz bir şişe şarap istedim ve yırtık, eski bir bluz

Sen dedin "işte, pahalı evimdeki büyük akustik piyano, üstüne de bir havuz"

Ben notaların bünyemde vurduğu frekansların peşindeydim

Elimi yıkamadan dokunabileceğim her do notası benim


Konuşma boşuna, ne senin suçun ne de benim

İmkanım olsa bana sarılan her noktanı öperim

Çünkü yaşıyordun ne yaşıyorsan ve yaşıyordum ne yaşıyorsam

Ama gel gelelim yine elimde kalan kendi gözyaşım ve terim


Çok sarhoşum, sana göre zayıflık ama bana göre rejim

Bırakmışım turnusol kağıtlarını; her ne ise fikrim, onu derim

Kaba gelir ya da çok ince, karar veremezsin

Teşekkür ederim nihayetinde, içtendir


Ama bilemezsin.