Çokça çığrışan
ne menem kuşlar gördüm
Hava çamurlu,
Su rüzgarlıydı,
Kahkahası patırtılı bir tekne
Masal kahramanlarının müsveddesi
Kaptan dümende.
Şerefe! diye bağırdı kıyıdaki şehir kaçkını,
elinde kutsal su.
Ne ki
Acemi müezzin
başladı ezana:
“Tanrı uludur
Tanrı uludur...”
Şimdi hepsinin başı belada!
İşte o zaman
Nefes nefese
kanayana kadar
Deştim derinde saklı yaramı.
Acıyana kadar
Büktüm gönlümü.
Ayrılığın mısralarında
Gaddar bir rüzgar
Harladı yangınımı.
Uzaklarda
Şehrin gölgesi dahi yok artık;
Bir ben kalsam dünyada,
Tek ben olsam…
Ne ki
Usul usul
Sessizce
Avına yaklaşan yırtıcı sevdam
düştü gözlerinde tuzağa,
Tutsaktır artık.
Gör işte,
Çokça çığrışan
Yırtıcı kuşlar,
aç döner üstünde
Zincirli bedenimin,
O ki,
Her gün köle meydanında
Sürekli değeri düşen
Lakayıt bir açık artırmada.
K-ADAM
2022-02-26T18:25:01+03:00Zehra :)
Zehra
2022-02-25T19:43:40+03:00Prometheus'u anımsattı
K-ADAM
2022-02-22T12:52:52+03:00Değerli yorumunuz için teşekkürler
Ayşe Eser
2022-02-21T18:44:59+03:00Şiirinizin akışını çok sevdim ve bana çok sevdiğim İsmet Özel'in yine çok sevdiğim bir şiirini hatırlattı. Kaleminize sağlık...