Tutsak yarınların, nefessiz koşuların limanındayım.

Suratı asık neşelerin bağrında eriyorum, günden güne.

Yanımdan geçip giden seslerin ve bakışların arasında,

Bir ziyâ arıyorum, ince uçlu bıçakların ucundayım.

Kör olamıyorum, sessizce ağlayan gözlere.

Çiçek açamadım ama çiçek koparmıyorum.

Yüreğimin koptuğu yeri de birleştiremedim.

Çığlığımı, dipsiz bir kuyuya haykırdım.

İçimde büyüyen bir dağ ile yaşarken.

Sen, şu engin denizsin; ben, bir su birikintisi.

Kulaçlarımın, kılını kıpırdatacak hâli yokken,

Nasıl dururum batmadan, derinlerin derinine?