Her şeyden çok kolayca etkileniyorum. Bir resimden, bir kitaptan, bir şiirden, bir kadından ve özellikle de bir fotoğraf makinesinden. Filmler bambaşka dünyalara götürür beni, kolayca -görüntüyü bozacak hataları yoksa- kaptırırım kendimi. Ondan sonra mı oldu acaba ona âşık olduktan sonra mı, yoksa onu son kez gördükten sonra onu düşünmeye başlayınca mı oldu, bilmiyorum. Aşırı hassasiyet saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca düşünmek herhangi bir şeyi. Beni bu mahvetti galiba. Ya da bu mu farklı, değerli kıldı beni herkesten? Herkesin acılarını dindirmeye, yaralarını sarmaya çalışırken kendiminkileri daha mı çok açtım acaba? Susmak, sadece düşünmek istiyorum artık. Ne yazmak ne çizmek ne modellemek ne anlatmak ne dinlemek ne konuşmak istemiyorum ama maalesef bir kalabalığın içindeyim. Ayrılamıyor, sessiz kalamıyorum ama ne yapsam onsuz olamıyorum.